Sanılanın aksine bir bitki türü olmayan bergamot, çok sayıda antioksidan içeren narenciye grubu bir meyvedir. Yapraklarının kurutulması ile çay, kabuğundan yağ elde edilen bergamot, suyunun sıkılması ile de içeceklerde kullanılmaktadır. Pek çok vitamin ve mineral içerdiğinden iltihap önleyici özelliğe sahiptir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Boyu 4 metreye kadar uzayabilen bergamot ağaçları, yoğun ve hoş kokulu olmaları ile bilinmektedir. Ana vatanı Batı Hindistan olmasına rağmen ülkemizde özellikle Doğu Akdeniz’de oldukça yaygın bir şekilde yetiştirilir.
Hoş kokusu sayesinde aroma terapisi yapan bitkiler arasında yer alan bergamot, stresin vücuttan uzaklaşmasına yardımcı olur.
Özellikle içecek olarak tüketildiğin stres kaynaklı uykusuzları engellemekte, asabiyet ve gerginlik gibi ruh hali olumsuzlarına iyi gelmektedir.
Antioksidan bakımından zengin olan bergamot, vücuda giren toksinleri engellemekte ve bağışıklık sistemini güçlendirmektedir.
Antioksidan özelliği sayesinde aynı zamanda kötü kolesterolü engelleyerek damarların tıkanmasının önüne geçer. Kolesterol kaynaklı kalp ve damar hastalıklarına yakalanma oranınızı azaltır.
Çay ve içecek olarak tüketildiğinde kilo vermeye yardımcı olur.
İçerisinde bulunan az miktarda kafein ile vücudunuza enerji verir, konsantrasyonunuzu artırır.
Yine içerisinde bulunan güçlü antioksidanlar sayesinde cilt sağlığına katkıda bulunur ve anti aging (yaşlanma karşıtı) etkisi vardır.
Sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlar, hazımsızlığa ve kabızlığa iyi gelir.
Bergamot yağı ateş düşürücü etkiye sahiptir.
Antiseptik özelliği sayesinde yaralar üzerinde krem olarak kullanılır.
Tüm bu faydalarına rağmen oldukça az tanınan bergamot, gizli bir kahraman gibidir. Tadı oldukça ekşi olan bu meyveyi ilk kez tadacaklar için YMRT Garden restoranlarındaki Bergonata denemelerini tavsiye ediyoruz.